Bak kim o yukarıdaki? Burayı bir süredir takip ediyorsan artık onun ben olduğunu anlamış olmalısın. Ne yapıyorum peki? Basketbol. Smaç basıyorum. Nerede peki? Ancak yukarıda, çizgi şeklinde.
Rekabete dayalı, mücadele gerektiren spor dallarında istediğim başarıyı bir türlü elde edemedim efendim. Futbol olsun, basketbol olsun, voleybol olsun. Yok, beceremiyorum. Oynamaya çalışırken de "Beceremeyeceğim lan." diye düşünüyorum, o sırada top geliyor ben elimden kaçırıyorum falan. Yok yani.
Ortaokul yıllarımdı sanıyorum, onu bile hatırlamıyorum, Karşıyaka adlı güzide basketbol kulübünün basketbol kursuna yazılmıştım; neden bilmiyorum. Saçma sapan top sürüyorduk, turnike atmaya çalışıyorduk falan. Arada maç yapardık. O kadar kendine güvensizim ki böyle "maç" konularında, bana top gelirse mutlaka zor olanı denerim. Futbol oynuyorsak uzaktan şut atarım, basketbol oynuyorsak kesinlikle üçlük denerim. Neden? Çünkü onu yapamamam normal karşılanır. Mantığa bak. Futbol oynarken kalenin önüne gelip vuracak kadar boş kalsam da bunu yapmam, çünkü eğer kalenin önüne gidip vurup kaçırırsam "Yuh lan hayvan.", "Oha ne yaptın olm." gibi serzenişlerin hedef noktası olmam işten bile değil. Aklımdan geçenleri, hislerimi açıkça anlatabildim mi emin değilim ama; öyle işte.
Bir de o basketbol kursunda "kaptan" bile oldum ben bu halimle. Takımın en sessiz sakin, akıllı uslu çocuğu olmamdan ötürüydü bu kaptanlık şerefinin bana nail olması; yanlış anlaşılmasın, olağanüstü basketbol yeteneğimle fazla alakalı değil. Ama ne zaman konu açılsa "Eskiden basketbol oynardım Karşıyaka'da, kaptandım..." diye mânâsız bir tribe girmekten hiç çekinmem. Öyle bir anlatırım ki sanırsın All-Star takımına seçilmişim. Beni okuyan ve bu anılarımı anlattığım tüm arkadaşlarıma da bir nevi itiraf niteliğinde oluyor bu satırlarım. Evet, işin aslı budur. Takımın yıldızı ben değildim, yalandı bunlar.
Hâlâ da utanmadan nerede bir maç olsa hemen "Oynarım." diye atlarım hiç çekinmem. Maç boyu amaçsızca koşarım. Top bana gelince üzülürüm, gerilirim, heyecanlanırım. Düşerim. Bak düştüm geçen gün iki dizim de yara oldu. Ama olsun. Ben inanıyorum ki bir gün ben de maçın yıldızı olacağım. Gerçek bir kaptan olacağım. Yukarıdaki gibi smaçlar basacağım. Olacak bunlar.
s.
2 yorum:
Yildiz olabilicegin alani bulumussun zaten. Onemli olan da bu. Cok guzel olmus, yenilerini dort gozle bekliyorum.
Can Aran
adsız benim bloga da gel de böyle şeyler söyle ya:D
sinan resmen blogundan hayran çalmaya çalışıyorum lan:D:D
o değil de bu boyla zor imiş zaten.
kötüledim de şimdi ki.
ben gayet uzunum lan. tenislen falan da uğraşmışlığım var:P
Yorum Gönder