23 Ocak 2010 Cumartesi

Paranormal..


En son geçenlerde Avatar'la ilgili naçizane görüşlerimi bildirdim hatırlarsınız. Efendim "Mal." diyenini mi ararsınız, "Gerizekalı." diyenini mi ararsınız. İlk defa yazdığım bir şeyden dolayı tepki aldım. Hoşuma da gitmedi değil. Şimdi de baştan özür dileyerek geçenlerde izlediğim bir diğer filmden bahsedeceğim. Paranormal Activity. Son zamanların en çılgın korku filmi falan hani.

Şimdi ben normalde korku filmi falan seyretmem, sıkılırım yani. Korkunç bir tanesine de rastlamadım daha. Neyse bunu da arkadaşların "Geyik olur la." çağrısına kulak vererek, toplu bir ev ortamında seyretmiş bulundum. Bir buçuk saatlik bir zaman kaybı olsa da, ömrümüzden bir ömür götürme potansiyeline sahipse de Paranormal Activity; lavuk arkadaş grubumuzun sığ esprileriyle güle oynaya tamamlamayı başardık bu filmi.

Filmin konusunu kısaca özetlemek gerekirse; Micah adında yağız bir delikanlıyla, Katie adında tombul bir hanım kız var ve bunlara rahat batıyor. Anladığımız kadarıyla Katie öğrenci, Micah da işsiz güçsüz dolaşan deyyusun teki. Hâl böyle olunca insan da makarnaların yapıldığı, çorapların etrafa saçıldığı, köpek bağlasan durmayacak bir öğrenci evi hayal ediyor. Lakin bu arkadaşlar üstü açık arabalarıyla, havuzlu villalarıyla aklımızda soru işaretleri bırakıyor. Olum siz kimsiniz lan? Bu ev ne? Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Katie neden gidip bir okula uğramıyorsun? Gibi sorular peşimizi bırakmıyor.

İş yok, güç yok, okul yok. Çiftimiz bütün vaktini evlerinde tavşan gibi cima ederek geçiriyorlar tabii bu durumda. İnsan bir yerden sonra sıkılır bundan da, Katie de can sıkıntısından "Bana cin dadandı." gibisinden iddialarla çiftin hayatına renk getiriyor. Micah için hava hoş tabii, "İyi mına koyim benim de canım sıkıldıydı, kamerayla çekeyim her şeyi de görelim şu cini hele." diye coşkuyla karşılıyor yavuklusunun meramını.

Bugünden sonra çiftimiz yatak odalarına kamerayı koyup hayvanlar gibi işsiz güçsüz yaşamayı sürdürüyorlar. Gündüzleri de kamera kayıtlarını izleyip "Ay kapı çarpmış cereyan da yoktu oysaki.", "Ay bi ses var sanki cin gelmiş." diye dertsiz başlarına dert çıkarıyorlar. Dedik ya başta, rahat batmış bunlara.

Filmin geri kalanını da anlatmayayım isterseniz. Aslında bir bok olduğu yok ama, hani olur da izleme gafletine düşersiniz diye susuyorum. Ha şimdi yalan konuşmayayım yine de, arada cereyandan mereyandan çat çut kapı çarpınca yüreğimiz bir hop etmedi değil. Hâttâ bir arkadaşımızın filmden ciddi ciddi korktuğunu bile gözlemlemedik. Çok yaratıcı insanlar olduğumuz için de kendisini film sonrası "Bö!" diye korkutmayı ihmal etmedik. Güldük eğlendik. Siz de 4-5 lavuk bir araya gelip izleyecekeniz, Paranormal Activity'yi şiddetle öneriyorum. Ha ama gidip de sinemada para falan vermeyin gözünüzü seveyim. Haydi görüşürüz.

s.

3 Ocak 2010 Pazar

Alex?!..