25 Temmuz 2008 Cuma

Tercih..


15 Haziran 2008 günü ÖSS'ye girdim. Sınavdan önce hep şunu duyuyordum: "Asıl zorluk sınavdan sonra başlayacak, tercihler işin en zor kısmı." Diyordum ki "Ulan bırakın, şu sınavın stresiyle o bir mi." Evet gerçekten bir değilmiş. Maalesef sınavdan sonraymış asıl sancılı dönem. Sınavın sonucu açıklandıktan sonra yapış yapış yaz günlerini daha da boğucu hale getiren bir şey çıktı karşıma: Tercih. 

Kendi açısından zorluk çekse de insan, aslında bu tercih dönemi çevredeki insanları incelemek açısından çok eğlenceli bir dönem. Mesela öğrenci kısmı. Şimdi bu tercih döneminin klişe geyiklerinden biri de "Geleceğin meslekleri" oluyor. Benim dönemimde de var bunlardan doğal olarak. Lojistik, metalurji, güverte, gastronomi gibi aslında çoğu insanın hakkında bir bok bilmediği bölümler, öğrencilerin ağzında "Olm Güverte'yi bitirince 5000 dolarla başlıyormuşsun.", "Metalurji her yerde iş buluyormuş asıl." tarzı geyiklere konu oluyor. Bu durumu yaratan güruh da dersanelerin "Rehber" tayfaları. Çok ilginç bir sektör bu rehberlik. Kendi gittiğim dersanede bu sistem "Öğrencilerle 10 dakika konuşup tercihleri yapma" şeklinde işliyor. Bir öğrencinin kişisel zevklerini, yeteneklerini, düşlerini bilmeden ona "Lojistik okumanı tavsiye ederim, çok önemli pozisyonlar bik bik bik." diyebiliyor bu insanlar. Karar alma mekanizması yeterince gelişmemiş birtakım insanlar da zaten bunları duymayı beklediğinden güzel yürüyor bu müessese. Neyse bu toplumsal eleştiri kısmını uzatmak istemiyorum, çok beylik laflar edeceğim birazdan yoksa.

Bu sınavdan çıkmış ve üniversite seçimini önemseyen adaylar genelde en bilgili rehberlikçiden daha donanımlı oluyorlar. Git alakasız bir üniversitenin alakasızbir bölümü kaçıncı öğrenciyi almış diye sorun çat diye söylerler kılavuz gibi. Ben de bu bahsettiğim öğrenci profiline bire bir uyuyorum ve bütün gün elimde "Doğru Tercih" tadında dergilerle dolaşıyorum. Sınav sürecinden beri kafamda "Siyaset" ve "Sosyoloji" dışında hiçbir bölüm yoktu diyebilirim. Ama ne yazık ki sınav sonucum şöyle baba okullarda siyaset okumama pek elverişli gözükmüyor. Ama sosyoloji açısından böyle bir şansım var, Odtü'de. Tabii ki bu kararıma pek saygı göremiyorum, takdir edersiniz ki. "Sosyoloji okuyup naapacan yeenim."den öteye geçemedi aldığım tepkiler. Hani biraz kafası çalışır diye o "10 dakikalık rehberlikçi"ye gittim, o bile "Türkiye'de sosyoloji okumak bik bik bik."i aşamamıştı daha. Bu tip insanların ne mal olduklarını bilseniz bile üzerinizde bir baskı oluşturdaklarını inkar edemiyorsunuz maalesef. 

Kısacası, eğer ki bu satırları okuyan ve ÖSS'ye girecek olan bir insan olursa ona sesleniyorum. Yaz tatilin zehir olacak arkadaşım. Hazır ol. Kışı ayrı yazı ayrı dert bu "şey"in.

s.

2 yorum:

imagine dedi ki...

bu satırları okuyan ve öss'ye girecek olan bir insanım.ağlarım ama.

s. dedi ki...

çok içten başarılar dilerim vallahi :D