3 Ağustos 2008 Pazar

Röportaj(!): Dostoyevski..


Rus yazar Fiyodor Mihayleviç Dostoyevski’yi St. Petersburg’da yakaladık ve kısa bir röportaj yaptık. Buyrun:

Sinvegur: Sevgili Fiyodor, seni bilen biliyor. Ne desem, ne sorsam boş. Sen başla anlatmaya biz de hayran hayran dinleyelim.

Dostoyevski: “…Ben yapmacıksız bir insanı; onu özene bezene topraktan yaratan şefkatli doğa ananın görmek istediği gibi gerçek ve normal bir insan sayarım. Böyle bir insanı korkunç derecede kıskanırım. Yani böyle bir insan aptaldır! Onun aptal olup olmadığını tartışacak olursak, bunun aksini de söyleyecek değilim…”

Sinvegur: Başka?

Dostoyevski: “…Çoğu kez, bir hiç yüzünden gücenmeyi bile denemişimdir. Gücenecek hiçbir şey olmadığı için, kendimi kandırdığımı bildiğim halde, işi öylesine büyütürdüm ve öyle bir noktaya getirirdim ki sonunda gerçekten gücenirdim! Bu oyun kendime hâkim olamayacak duruma gelene kadar hoşuma gitmişti. İnanır mısınız, iki kez de böyle âşık olmayı denedim ve bu yüzden olmadık acılar çektim. Kalbimin bir köşesinde bu acıya inanmamak, hem de bu acıyla alay etmek yeşerirken, yine de acı çekmeyi sürdürürdüm. Üstelik sırılsıklam bir âşık gibi kıskanıyor ve kendimi kaybediyordum. Bunun tek sebebi can sıkıntısıydı. Tembelliğin ve bir şey yapmamamın verdiği sıkıntı beni eziyordu. Sonucunda da haylazlığa yöneliyordum. Zaten, bu haylazlık bilincin temel ürünü olan tembellikten başka nedir ki? Bunu daha önce de söylemiştim. Tüm içtenliğimle yineliyorum. İnsanlar, belli bir işi olan insanlar, dar kafalı oldukları için çok çalışkan kimselerdir. Ancak bunu şöyle açıklayabilirim: Bu insanların akılları kıt olduğu için, bir konunun ana nedenlerini araştırmadan, en yakındaki ikincil nedenlere atladıkları doğrudur. Böyle yapmakla doğru davrandıklarını sandıkları için de içleri rahattır ve en önemlisi de budur aslında…”

Sinvegur: Büyüksün Fiyodor, başka söze gerek yok. Fazla tutmayalım seni. Bu ve buna benzer şahane saptamalarını okumak isteyen okurlarımız yeni kitabın “Yeraltından Notlar”ı alabilirler.

s.

4 yorum:

unnamedfeeling. dedi ki...

çizim ve röportaj stiline bayıldım. bir de st.petersburg'da yakalayabilseymişiz pörfek olacakmış. ya da leningrad yapalım şunu, -grad'lı olunca daha bir karizmatik oluyor zaten (:

s. dedi ki...

Doğru tabii sadece Petersburg eksik olmuş orada=D

Teşekkürlerimi sunarım.

Adsız dedi ki...

yeme bizi sinan dostununski ayağına...
Çağlar (gmailimin şifresini unuttum.)

s. dedi ki...

Evet biliyorum kaybettiğini.

O değil de ne soracaktım sana;

p-2761783?!