Merhabalar. Bugün izninizle sizlere tatilimin Foça'dan sonra girdiği süreçten bahsetmek istiyorum biraz. Foça'da son derece çılgın bir kamp hayatı tecrübe ettiğimden, çadırıyla, tuvaletiyle, sazıyla sözüyle bir heyecan kasırgası yaşadığımdan hemen aşağıdaki yazıda bahsetmiştim. Peki bu çılgın delikanlı şimdi neler yapıyor? Nerelerde? Hepsi burada.
Şimdi efendim ben şu anda Balıkesir ilinin Ayvalık ilçesindeyim. Burada aile tatili yapıyorum. Ev hayatı olunca tabii Foça'nın aksine, tuvaletinden tut yemeklerine kadar her şey harikulade. Dışarıda güzel bir hava. Karşımda Cunda Adası. Lâkin ne yazık ki ben önüme sunulan bu imkanlardan faydalanamıyorum. Buradaki tatilimi yaklaşık 15 metrekare tutan bir odada geçirmek durumunda kalıyorum. Elimde değil, çünkü ben Football Manager oynuyorum.
"O ne lan?" diyorsanız bu kısmı okumadan atlayabilirsiniz. Demiyorsanız, zaten durumumu anlamışsınızdır. Üç gün önce "Inter Milan" takımını çalıştırmaya başladım. Şu anda oyun sürem takriben 18 saat. İkinci sezonuma başladım. Takımda dengeler çok iyi. Sağolsun yeni başkanımız çok para verdi, yerinde transferler yaptık. Sanırsın her ayın 8'inde Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan "Öğrenim Kredisi" alan insan ben değilim, saçtım milyon dolarları. Ekran başında minik yuvarlak adamların attığı golleri hop oturup hop kalkarak izliyor; onlarla sevinip, onlarla üzülüyorum. Gece yatağa gittiğimde takımın eksik yönleri hakkında derin düşünceler içerisindeyken, uyuyakalıyorum. Sabah ise takım elbiselerimi giyip yeniden bilgisayarın başında yerimi alıyorum.
İşte hayatıma kattığım bir tat buydu. Bir diğeriyse, Gofy. Yine "O ne lan?" diyebilirsiniz, anlarım sizi. Bu yüzden önce şu adresten bu blogun ilk yazısına bakmanızı öneririm. Şöyle yazmışım o satırlarda:
"Gofy: İşte yıllardır aradığım, eşini benzerini bulamadığım bir lezzet. Sanıyorum ki artık üretilmiyor. Üstünde papağan resmi mi ne öyle bir şey vardı. 500 gramlık kutusunu ortalama 3 kahvaltıda bitirirdim şerefsizim. 10/10"
İşte, o unutulmaz Gofy lezzetini yine buldum dostlar. O dayanılmaz tadı yine yakaladım canlar. Migros rafları arasında fütursuzca gezinirken gördüm "o"nu. Bir an göz göze geldim o papağanla. Evet, gerçekten de Gofy'ydi bu! Biraz yazı fontu değişmiş; ama gerek 500 gramlık kutusundan, gerekse muzip papağanından hiçbir şey kaybetmemişti. Hemen elimi atmışken bir de ne göreyim? "Kampanya: İki adet Gofy yalnızca 5.75 TL" Tanrım... Yıllar sonra bulduğum bu lezzetin totalde bir kilosunu 5.75'e almak... Rüyada gibiydim. Aldım, eve koştum. Eski günlerin anısına, alır almaz yemedim onu. Sabahı bekledim deli gibi. Kahvaltıyı. Gözüme uyku girmedi. Kalktığımda biraz endişeliydim. Ya tadı değişmişse? Ya her şey gibi Gofy de yenilendiyse? Ekmeğe sürüp ilk lokmamı aldığımda, endişelerimin boşa çıktığını sevinçle gördüm. O hâlâ aynıydı.
Eveet, ne demiştik? Tatil di mi. Böyle işte. Artık gece yatağa gittiğimde sabahı iple çekmek için iki nedenim oluyor dostlar. Biri Football Manager kariyerim, diğeriyse Gofy lezzeti. O değil de Sagra'dan para istesem yeridir ha, ne reklam yaptık arkadaş. Neyse. Ben şimdilik gideyim, İtalya Kupası başlıyor. Ayvalık'taki oldukça küçük hayatımdan sevgilerle.
s.
23 Ağustos 2009 Pazar
Küçük..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
abi balıkesire her yaz gitmeme rağmen gofy bulamamıştım arıyordum kordinatları versene
football manager oynanır mı ya, şahsen hiç oynamadım, oynamam da, kimseye de tavsiye etmem.
(çizim süper olmuş:D)
2022-2023'teyim. yavaştan buharlaşmaya başladım ama yapçak başka bir şey yok.
annemlerin gitmesini bekliyorum sürekli, böylelikle maçlara yüksek sesli spikerlikler yapabiliyorum. hatta kendi başarılarımı abartıp götümü bile kaldırabiliyorum.
lanet olsun böyle oyuna.
Yorum Gönder